Bana Ne Oldu...

1982 yılında Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi dekanı olarak göreve başladım. İstanbul Üniversitesi'ndeki görevimden Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ne geçtiğimde beni bekleyen birçok şey vardı. Bağlarbaşı'ndaki fakültenin fiziki şartlarının iyileştirilmesi, hocaların akademik seviyesinin yükseltilmesi, idari kadronun daha nitelikli hale getirilmesi ve başarılı öğrenci sayısının artırılması gibi önemli şeyler beni bekliyordu. Fakültedeki yaklaşık on dört yıllık görevim boyunca kişisel projelerime ara vermek zorunda kaldım ancak bilimsel ve akademik faaliyetlerim devam etti. Makalelerimi, kitaplarımı, çevirilerimi ve bazı ulusal ve uluslararası konferanslara sunum veya gözlemci olarak katılımımı başarıyla sürdürebildiğimi düşünüyorum. Göreve geldiğimde "Sadece bir dönem yapmalıyım!" diye düşündüm. Ancak Orhan Oğuz Hoca bu görevi sürdürmem için bana rehberlik etti. Bunun rahmetli Orhan Oğuz Hoca'nın bir başarısı olduğunu söylemeliyim; beni gerçekten ikna etti ve çalışmalarımda bana destek oldu. Fakültenin sosyal ve akademik yapısının gelişmesinde unutulmaz katkılarını hatırlamalıyız. En son ayrılmak istediğim zamanı hatırlıyorum: "Bak Salih, sen en yakın çalıştığım dekanlardan birisin. Ben rektör olarak başladım, sen de dekansın. Birlikte geldik, birlikte gideceğiz." Sessiz kaldım ve fakültedeki görevime devam ettim. Umarım değerli akademik kadrom ve öğrencilerimle birlikte fakülteme iyi hizmet etmişimdir.