Ayasofya'nın Tarihi ve Mimarisi
№37259 Oluşturuldu: [tarih]
Tür:
Diğer
bağlayıcı:
sağlam
Yazar:
Ilhan Aksit
Yayın Evi:
Aksit Publishing
Seri:
Prestige Book Series
Dil:
English
Yayınlandığı yıl:
2012
Yaklaşık 1500 yıldır İstanbul'un siluetini süsleyen Ayasofya, birçok bilimsel dergi tarafından Dünyanın Sekizinci Harikası olarak kabul edilmiştir. İçerisinde barındırdığı mozaikler ve süslemeler nedeniyle sanat tarihinin en önemli taşlarından biri haline gelmiştir. İmparator Justinianus'un emriyle yapımına başlanan kilise tamamlandığında, onu görenler dönemin üstün mimari özellikleri ve yapımında kullanılan malzemelerin kalitesi karşısında şaşkına dönmüşlerdir. 27 Aralık 537'de dört atın çektiği bir araba ile gelen İmparator Justinianus, Patrik Menas'ın dualarıyla etkileyici yapıyı hizmete açmıştır. Doğu Roma İmparatorluğu'nun en önemli kilisesi olarak Hristiyan dünyasının kalbi olarak 916 yıl boyunca varlığını sürdürecektir. Bizans sanatının en güzel mozaikleriyle süslenen bu yapının, Konstantinopolis ile eş anlamlı hale gelmesi uzun sürmemiştir. Hristiyanlığın gururu olan Ayasofya, yangın ve depremlerden büyük zarar görecektir. Ancak ironik bir şekilde, 1204'teki 4. Haçlı Seferi sırasında kiliseye en büyük zararı verenler Latinlerdi. Şehrin başına gelen tüm felaketlere rağmen Ayasofya sağlam kalmayı başardı ve dünyanın kıskançlığının parlayan ışığı olmaya devam etti. Uzun Bizans dönemi, Sultan II. Mehmet Han'ın 1453'te Konstantinopolis'i fethetmesiyle sona erdi ve böylece Ayasofya'da İslami dönem başladı. Son derece saygılı Osmanlılar, bu devasa ibadethaneyi dikkatlice camiye dönüştürdüler. 'İslam Halifesi' unvanını taşıyan sultanlar, zorunlu namazlarını ve dini bayram resepsiyonlarını burada gerçekleştirdiler. Bu dönemde yapıya verilen değerin en önemli göstergelerinden biri de bazı Osmanlı padişahlarının buraya defnedilmiş olmasıydı. İslam dünyasının en önemli camilerinden biri olarak 481 yıl hizmet veren Ayasofya'nın mozaikleri İslami geleneklere uygun olarak sıvandı. Ayrıca, Türk eserleri ve mimari eklentiler Ayasofya'nın havasına eşsiz bir zenginlik katmıştır. Osmanlı döneminde yapılan yenileme çalışmaları sayesinde Bizans döneminden kalma birçok yapı günümüze ulaşmıştır. Özellikle Mimar Sinan'ın yaptığı eklemeler ve onarımlar ile bazı Osmanlı padişahlarının periyodik olarak yaptırdığı çalışmalar, yapının ilk inşa edildiği zamanki ihtişamını korumasına katkıda bulunmuştur. Sultan Abdülmecit, 1847-1849 yılları arasında İsviçreli mimar Gaspare Fossati'ye Ayasofya'yı yenilemesi için görevlendirmiş, bu sırada mozaikler de onarılmıştır. Yapının müzeye çevrildiği 1934 yılında mozaikler temizlenmeye ve sergilenmeye başlanmıştır. Yaklaşık 15 asır boyunca sağlam kalmış olan bu yapı, UNESCO tarafından da korunması gereken yapılar listesine alınmıştır. Bu kitabın okuyucularını, dünyaca ünlü bu yapının mimarisi, mozaikleri, efsaneleri ve Türk döneminden kalma eserleriyle tanıştırmayı kendimize görev edindik. Bu kitabın hazırlanmasında emeği ve zamanıyla katkıda bulunan herkese teşekkür ediyor ve saygılarımı sunuyorum.
№37259 Oluşturuldu: [tarih]